Güzel Günler Göreceğiz Çocuklar
Güzel günler göreceğiz çocuklar
Güneşli günler göreceğiz.
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar
Işıklı maviliklere süreceğiz…
Açtık mıydı hele bir son vitesi,
adedi devir, motorun sesi.
Uuuuuuuy! Çocuklar kim bilir
ne harikûlâdedir
160 kilometre giderken öpüşmesi.
Hani şimdi bize,
Cumaları, pazarları çiçekli bahçeler vardır.
Yalnız cumaları, yalnız pazarları…
Hani şimdi biz,
Bir peri masalı dinler gibi seyrederiz
Işıklı caddelerde mağazaları.
Hani bunlar,
77 katlı yekpare camdan mağazalardır.
Hani şimdi biz haykırırız
Cevap:
Açılır kara kaplı kitap; Zindan.
Kayış kapar kolumuzu
Kırılan kemik, kan.
Hani şimdi bizim soframıza
Haftada bir et gelir
Ve çocuklarımız işten eve
Sapsarı iskelet gelir.
Hani şimdi biz;
İnanın güzel günler göreceğiz çocuklar
Güneşli günler göreceğiz.
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar
Işıklı maviliklere süreceğiz…
BU ŞİİR NAZIM HİKMET NAR IN şiirlerinden biridir. Aslında bu dizeler, Nazım Hikmet’in “Davet” adlı uzun şiirinin içinde geçer.
Şiirin tamamı 1930’lu yıllarda yazılmıştır; yani Nazım’ın hem politik olarak baskı altında olduğu, hem de halkına karşı büyük umut taşıdığı yıllarda. Nazım bu dizeleri, karanlık dönemlerde halkına umut vermek için yazdı.
Kendisinin defalarca hapis yattığı, sürgün edildiği, kitaplarının yasaklandığı bir dönemde bile, o hep “güzel günler” hayal etti.
O “çocuklar” sadece gerçek çocuklar değil — gelecek nesiller, umudu içinde taşıyan herkesti. Nazım, zorlukların içinden bakarak dahi güzelliğe, kardeşliğe, özgürlüğe inanmaktan hiç vazgeçmedi.
Ve biz hâlâ bu dizeyi her söylediğimizde, aslında onunla birlikte güzel günlere doğru yürümüş oluyoruz.
Şiz bu şiiri okuduğunuzda neler hissettiğinizi benimle paylaşır mısınız?